5 Ağustos 2011 Cuma

açık

günler geçiyor…
ayın batışında kararan bir aydınlığa boğulurken zihnim
anlatamadığım kahırların savaşında ölür bedenim
sorgulardan çıkışlarım kan revan
aykırı dönüyor dünya
beni soran herkes düşman
aşkın tutuşturduğu ruhumu yele verdim
estikçe rüzgar eskiyor söylencelerim
kırılan şarap kadehlerinin içine düştü yıldızlar
orada öylece sönüyorlar
ben burada öylece sönüyorum

ölü kuşları gömüyor ellerim
hüzün kaplıyor gökyüzünü
uykumu kaybettiğim günden beri
keman sesini duyamıyorum düşlerimin
ve o müzizyen gelmiyor artık çay bahçesine
koltuğunun altında paramparça ettiği besteleri
dağılmış dört bir yana
ben dağılıyorum görmüyor kimse
tükenmek değil inciten
aradığım hiçbir şeyi
geçen onca zamana rağmen
bulamamış olmanın esareti
 böylesine bir tutsağım
kapatsam gözlerimi aldatılmışlığın bütün hisleri çökecek üzerime
kıskacında sakladığı iğnesiyle durduracak biri akan kanımı
kapatsam gözlerimi çiçekler açıyor sanacağım uçuşan beyazlıkta
hayalkırıklıkları getiren umutlar edineceğim belki
yani hani öyle derlerya açık gitti gözleri
öyle yani açık açık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder